Meslek Seçimi Yapmak
Ergenlik dönemine giren bireylerin, toplum içerisindeki konumlarını fark etmeleri ve geleceklerini temellendirme anlayışını kazanmaları sonucunda, meslek seçimi de yapmaları beklenir. Günümüzde saygın bir mesleğe sahip olabilmek için birçok sınavdan geçmek zorunda olan gençler, eğitim sistemindeki yanlışlıkların da etkisiyle sürekli bir “gelecek kaygısı” taşıyorlar. Bu nedenle meslek seçiminin yapılması gereken kritik dönem de, bu kaygı ile geçiyor ve bireyler sağlıklı seçimler yapamadan kendilerini bir meslek alanında bulmuş oluyorlar.
Bireylerin meslek seçimi, belli bir süreç içerisinde gerçekleşir, yani meslek seçimi anlık bir karar değildir. Okul öncesi dönemde, çocuk çevresindeki büyüklerin bir iş sahibi olduğunu görür ve bazı mesleklere ilgi duymaya başlar. Ergenlik dönemine kadar ilgi duyduğu bir mesleği seçen bireyler, ergenlik döneminin sonlarına doğru ortaöğretimin bitmesiyle kararlarını vermek durumundadırlar. Bu karar verme aşamasının öncesinde kalan süreç içerisinde, bireyin seçeceği mesleği iyice araştırması ve gerekirse o meslekten bazı kişilerle görüşmeler yapması gibi belli araştırmalar, kişinin sağlıklı bir meslek seçimi yapmasını sağlayabilir.
7. sınıf öğrencilerinin derslerine girdiğim bir gün, onlara ileride hangi mesleği seçmeyi düşündüklerini sordum. Gariptir; fakat sınıftaki öğrencilerin yaklaşık %50’si “doktor“; %20’si “öğretmen“; %15′i de “asker” (subay, yüzbaşı vb.) olmak istediğini söyledi. Kalan %15′lik kısımdaki öğrenciler ise, “uzay mühendisi” gibi pek alışık olmadığımız yanıtlar verdiler. Bu meslekleri seçmelerinin nedenlerini sorduğumda ise, pek doyurucu yanıtlar alamadım. Çünkü birçoğu “doktor, öğretmen veya asker” olabilmek için ne tür üst eğitim kurumlarından geçmeleri gerektiğini ve bu mesleklerin çalışma koşullarını, saygınlıklarını ve sağladıkları geliri bilmiyor.
Sağlıklı bir meslek seçimi için, öncelikle kişinin ilgi ve yeteneklerini belirlemesi gerekiyor. Sayısal alanda mı başarılı olurum, yoksa sözel alanda mı? Edebiyat öğretmeni olmak mı, inşaat mühendisi olmak mı? Benden iyi bir doktor olur mu? Avukat olmak için yeterli sözlü anlatım becerisine sahip miyim? Türkçe öğretmeni olmak istiyorum; ama acaba dil ve edebiyat konularını seviyor muyum? Bunlar gibi sorular sorularak, ilgilerinize göre meslekleri ayırabilirsiniz. İlgileriyle uyuşmayan bir alanda çalışmak, kişileri çoğu zaman mutlu etmez. Çok para kazansanız bile, sevmediğiniz bir işte çalışmak size tam anlamıyla bir doyum sağlamaz. Eğer ilgilerinizi iyi değerlendiremezseniz, çocukları sevmeyen bir kişinin sınıf öğretmeni olması; kan görünce bayılan birinin doktor olması; yükseklik korkusu olan birinin pilot olması örneklerinde olduğu gibi sağlıklı bir meslek seçimi yapamazsınız.
Seçtiğiniz mesleklerin, kuşkusuz bilgi - beceri düzeyinize uygun olması gerekiyor. ÖSS’den basit bir dört yıllık bölüme girebilecek kadar bile puan alamayacak düzeyde olan bir kişinin, tıp okumak istemesi garip olur ve bu kişilerde moral bozukluğu / depresyon hâli yaratır. Bunun için sizin bilgi - beceri düzeyinizin çok üzerinde olan bölümlere yerleşmek istemeniz doğru olmaz. Eğer bir veya birden fazla müzik aletini iyi çaldığınızı veya sesinizin güzel olduğunu düşünüyorsanız konservatuvar okumayı; herhangi bir spor dalında başarılı olduğunuzu düşünüyorsanız spor okullarında okumayı; yaratıcı tanıtımlar yapabileceğinizi düşünüyorsanız reklamcılık bölümünde okumayı; çok iyi bir bilgisayar kullanıcısıysanız bilgisayar mühendisliğinde okumayı düşünmelisiniz. Yetişkin insanların bir kısmı, “Ahh, gençliğimde şöyle yapsaydım, şimdi şöyle olmuştum.” diye yakınırlar. İşte siz bu duruma düşmemek için, meslek seçiminin önemli dönemlerindeyken ilgi ve yeteneklerinizi değerlendirerek karar vermeye çalışın.
Meslek seçimindeki bir yanlış tutum da, bireylerin yakın çevresini mutlu etmek amacıyla bir seçim yapmalarıdır. Sırf annesi / babası çocuğunun doktor olmasını istiyor diye, kişilerin tıp fakültesinde okuma yönünde seçim yapmaları doğru değildir. Unutulmamalıdır ki, çok küçük yaşlardan beri pilot olmak isteyen bir gencin sınıf öğretmenliğine yönlendirilmesi, kişinin yetişkin çağlarda bile uçak kullanma hayali kurmasına ve böylece psikolojik anlamda doyuma ulaşmamasına neden olabilir. Eğer insanlar yaptıkları işi severlerse, kazandıkları parayla mutlu bir biçimde yaşayabilirler. İnsan sevdiği bir işten, sevmediği bir işte çalışarak alacağı paranın yarısını alsa bile daha mutlu olur; çünkü severek yaptığı bir iş sonucunda kazanılan para insanı daha çabuk doyuma ulaştırır.
Meslek seçiminde belli bir süreci geride bıraktıktan sonra, karar verme aşamasına gelmeden önce kişiler belirledikleri mesleği iyice araştırmalıdırlar. Örneğin tarih öğretmeni olmak isteyen bir kişinin şunları araştırması gerekmektedir: Tarih öğretmeni olmak için hangi fakültede, kaç yıl okumam gerekiyor? Tarih bölümünden mezun olduktan sonra atanma şansım nedir? Bu bölüm, yalnızca devlet okulları için mi öğretmen yetiştiriyor yoksa özel kuruluşlarda da çalışma olanağı sağlıyor mu? Bir tarih öğretmeninin aylık geliri ortalama ne kadardır? Tarih öğretmenlerinin okullardaki çalışma koşulları nasıldır? Tarih öğretmenlerinin toplumdaki saygınlığı ne düzeydedir? Bu sorularda belirtilen konular araştırıldıktan sonra, eğer mümkünse bir tarih öğretmeniyle bu konuda görüşmek size yardımcı olacaktır. Tarih öğretmenliğini, bir tarih öğretmeninden daha iyi kimse bilemez. Onun için aklınıza takılan soruları bir tarih öğretmenine sormanız, size çok iyi bir yönlendirme sağlayacaktır.
Sağlıklı seçimler yapabilmeniz için, rehberlik hizmetlerinden yararlanmanız size çok büyük yarar sağlayacaktır. Bir psikolojik danışmana düşüncelerinizi açıkladıktan sonra, ondan meslek seçimi konusunda uzman yardımı isterseniz, sizi neler yapmanız konusunda yönlendirecektir. Unutmayın ki psikolojik danışmanlar, bu alanda uzmanlaşmış kişilerdir. Onun için onların yönlendirmeleri, doğru tercihler yapmanıza yardımcı olacaktır. Psikolojik danışmanın olmadığı yerlerde ise, sınıf rehber öğretmeniyle bu konuyu görüşmeniz yarar sağlayabilir.
Yukarıda belirtilenler doğrultusunda meslek seçim sürecini doğru yönlendirmelerle geçiren ve doğru bir kararla bu süreci sonlandıran kişilerin, yaşamları boyunca yaptıkları işten mutlu olmamaları için olağanüstü yaşantılar geçirmeleri gerekir. Meslek seçimi, basit ve anlık bir kararla yapılmamalıdır. Kişilerin bütün yaşamları üzerinde çok büyük etkiye sahip olan bu süreç, gerekirse uzman yardımı da alınarak doğru bir biçimde sonlandırılmalıdır. Bunlara uyulduğu takdirde, kişiler mesleklerine sımsıkı sarılacaklar ve böylece hem bireysel boyutta kendileri mutlu olacaklar hem de toplumumuzun / ülkemizin kalkınması için çalışkan kişiler olacaklardır.
Bu konuda daha fazla bilgi almak için, Donald E. Super‘in “Mesleki Gelişim Kuramı” içerisinde sınıflandırdığı meslek seçim sürecinin basamaklarına “buradan” bakabilirsiniz.
İbrahim Can YÜCEL |